المنفق
سلعته بالحلف
الكاذب
5- Malını Yalan Yeminlerle
Satıp Bitiren Kişi
أخبرنا محمد
بن بشار عن
محمد قال
حدثنا شعبة عن
علي بن مدرك
عن أبي زرعة
بن عمرو بن
جرير عن خرشة
بن الحر عن
أبي ذر عن
النبي صلى
الله عليه
وسلم قال
ثلاثة لا يكلمهم
الله يوم
القيامة ولا
ينظر إليهم
ولا يزكيهم
ولهم عذاب
أليم فقرأها
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم فقال أبو
ذر خابوا
وخسروا قال المسبل
إزاره خيلاء
والمنفق
سلعته بالحلف
الكاذب
والمنان
عطاءه
[-: 6007 :-] Ebu Zer, Resulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem)'in şöyle buyurduğunu bildirir: "Üç kişi
vardır ki « ... Allah onlarla konuşmayacak, onlara bakmayacak ve onları temize
çıkarmayacaktır. Onlar için acı bir azap vardır.»" (AI-i imran 77)
Resulullah (sallallahu
aleyhi ve sellem) bu ayeti okuyunca Ebu Zer: "Hüsrana uğrayıp zarara
girdiler" dedi ve devamında Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'den:
"Bunlar, kibir ve gösteriş için giysilerini uzatıp yerlerde sürüyen,
sattığı malı yalan yeminlerle değerli göstermeye çalışan ve yaptığı iyiliği
başa kakan kişilerdir" sözünü nakletti.
Mücteba: 7/245; Tuhfe:
11909
2355. hadiste tahrici
yapıldı.
أخبرنا عمرو
بن علي قال
حدثنا يحيى
قال حدثنا سفيان
قال حدثني
سليمان
الأعمش عن
سليمان بن مسهر
عن خرشة بن
الحر عن أبي
ذر عن النبي
صلى الله عليه
وسلم قال
ثلاثة لا ينظر
الله إليهم يوم
القيامة ولا
يزكيهم ولهم
عذاب أليم
الذي لا يعطي
شيئا إلا منه
والمسبل
إزاره
والمنفق سلعته
بالكذب
[-: 6008 :-] Ebu Zer'in bildirdiğine
göre, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "Üç kişi vardır ki Allah
onlarla konuşmayacak, onlara bakmayacak ve onları temize çıkarmayacaktır. Onlar
için acı bir azap vardır. Bunlar, kibir ve gösteriş için elbiselerini uzatıp
yerlerde sürüyen ve malını yalanla satan kişilerdir" buyurmuştur.
Mücteba: 7/246; Tuhfe:
11909
2355. hadiste tahrici
yapıldı
أخبرنا أحمد
بن عمرو بن
السرح قال
حدثنا بن وهب
عن يونس عن بن
شهاب عن سعيد
بن المسيب عن
أبي هريرة عن
النبي صلى
الله عليه
وسلم قال
الحلف منفقة
للسلعة ممحقة
للكسب
[-: 6009 :-] Ebu Hureyre der ki:
"Yemin etmek, malı sattırır, ama bereketini yok eder.,,
Mücteba: 7/246; Tuhfe:
13321
Diğer tahric: Hadisi
Buhari (2087), Müslim (1606), Ebu Davud (3335), Ahmed, Müsned (7207) ve İbn
Hibban (2209) rivayet etmişlerdir.
أخبرني
هارون بن عبد
الله قال
حدثنا أبو
أسامة قال
أخبرني الوليد
يعني بن كثير
عن معبد بن
كعب بن مالك عن
أبي قتادة
الأنصاري أنه
سمع رسول الله
صلى الله عليه
وسلم يقول
إياكم وكثرة
الحلف في البيع
فإنه ينفق ثم
يمحق
[-: 6010 :-] Ebu Katade el-Ensari'nin
bildirdiğine göre Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "Alışverişte
çok yemin etmekten sakının. Çünkü o, malı sattırır, sonra da yok eder. "
Mücteba: 7/246; Tuhfe:
12129
Diğer tahric: Hadisi
Müslim (1607), İbn Mace (2209) ve Ahmed, Müsned (22544) rivayet etmişlerdir.
الحلف
الواجب
للخديعة في
البيع
6- Satıcıyı Aldatmak
için Alışverişte Yemin Etmek
أخبرنا
إسحاق بن
إبراهيم قال
أنبأنا جرير
عن الأعمش عن
أبي صالح عن
أبي هريرة عن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم قال
ثلاثة لا
يكلمهم الله
عز وجل ولا ينظر
إليهم يوم
القيامة ولا
يزكيهم ولهم
عذاب أليم رجل
بخل فضل ماء
بالطريق يمنع
بن السبيل منه
ورجل بايع
إماما لدنيا
إن أعطاه ما
يريد وفي له
وإن لم يعطه
لم يف له ورجل
ساوم رجلا على
سلعة بعد
العصر فحلف له
بالله لقد
أعطي بها كذا
وكذا فصدقه
الآخر
[-: 6011 :-] Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resululllah (sallallahu aleyhi ve sellem):
"Üç kişi vardır ki
Yüce Allah, kıyamet gününde bunlarla konuşmaz, onların günahlarını bağışlamaz
ve kendilerine çetin bir azap hazırlar. Bunlardan biri, yol üzerinde bulunan
suyunun fazlasını yolculardan esirgeyen kişidir. Diğeri yöneticiye dünyalık
için biat eden kişidir ki yönetici istediklerini verdiğinde biatına sadık
kalır, vermediği taktirde ise biatına vefa göstermez. Bir diğeri ise ikindi
sonrası elde kalan malı için biriyle pazarlık yapan, müşteriye sözkonusu mala
şu kadar fiyat verildiğine dair yemin eden ve müşteriyi buna inandıran
kişidir" buyurdu.
Mücteba: 7/246; Tuhfe:
12338
5975. hadiste
geçmişti.
الأمر
بالصدقة لمن
لم يعقد
اليمين بقلبه
في حال بيعه
7- Fark Etmeden Yemin
Ederek Satış Yapan'a Sadaka Vermesinin Emredilmesi
أخبرني محمد
بن قدامة
المصيصي عن
جرير عن منصور
عن أبي وائل
عن قيس بن أبي
غرزة قال كنا
بالمدينة
نبيع الأوساق
ونبتاعها
ونسمي أنفسنا
السماسرة
ويسمينا
الناس فخرج
إلينا رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
فسمانا باسم
هو خير لنا من
الذي سمينا به
أنفسنا فقال
يا معشر
التجار إنه
يشهد بيعكم
الحلف واللغو
شوبوه
بالصدقة
[-: 6012 :-] Kays b. Ebi Gareze der
ki: Biz Medine'de mal alıp satardık. Kendimizi simsarlar olarak
isimlendirirdik. insanlar da bizi bu isimle çağırırdı. Resulullah (sallallahu
aleyhi ve sellem) yanımıza gelince, bize kullandığımız isimden daha hayırlı
olan tüccarlar ismiyle seslendi ve: "Ey tüccarlar! Alışveriş yaparken
farkına varmadan yeminler edip ve boş sözler konuşarak kazancınızı kirletmiş
olabilirsiniz. Sadakalar vererek kazancınızı bu kirlerden temizleyiniz"
buyurdu.
Mücteba: 7/247; Tuhfe:
11103
4720. hadiste
geçmişti.