NESAİ SÜNEN-İ KÜBRA

Bablar    Konular    Numaralar

KİTABU’L-BUYU’

<< 1729 >>

المنفق سلعته بالحلف الكاذب

5- Malını Yalan Yeminlerle Satıp Bitiren Kişi

 

أخبرنا محمد بن بشار عن محمد قال حدثنا شعبة عن علي بن مدرك عن أبي زرعة بن عمرو بن جرير عن خرشة بن الحر عن أبي ذر عن النبي صلى الله عليه وسلم قال ثلاثة لا يكلمهم الله يوم القيامة ولا ينظر إليهم ولا يزكيهم ولهم عذاب أليم فقرأها رسول الله صلى الله عليه وسلم فقال أبو ذر خابوا وخسروا قال المسبل إزاره خيلاء والمنفق سلعته بالحلف الكاذب والمنان عطاءه

 

[-: 6007 :-] Ebu Zer, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in şöyle buyurduğunu bildirir: "Üç kişi vardır ki « ... Allah onlarla konuşmayacak, onlara bakmayacak ve onları temize çıkarmayacaktır. Onlar için acı bir azap vardır.»" (AI-i imran 77)

 

Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) bu ayeti okuyunca Ebu Zer: "Hüsrana uğrayıp zarara girdiler" dedi ve devamında Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'den: "Bunlar, kibir ve gösteriş için giysilerini uzatıp yerlerde sürüyen, sattığı malı yalan yeminlerle değerli göstermeye çalışan ve yaptığı iyiliği başa kakan kişilerdir" sözünü nakletti.

 

Mücteba: 7/245; Tuhfe: 11909

 

2355. hadiste tahrici yapıldı.

 

 

أخبرنا عمرو بن علي قال حدثنا يحيى قال حدثنا سفيان قال حدثني سليمان الأعمش عن سليمان بن مسهر عن خرشة بن الحر عن أبي ذر عن النبي صلى الله عليه وسلم قال ثلاثة لا ينظر الله إليهم يوم القيامة ولا يزكيهم ولهم عذاب أليم الذي لا يعطي شيئا إلا منه والمسبل إزاره والمنفق سلعته بالكذب

 

[-: 6008 :-] Ebu Zer'in bildirdiğine göre, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "Üç kişi vardır ki Allah onlarla konuşmayacak, onlara bakmayacak ve onları temize çıkarmayacaktır. Onlar için acı bir azap vardır. Bunlar, kibir ve gösteriş için elbiselerini uzatıp yerlerde sürüyen ve malını yalanla satan kişilerdir" buyurmuştur.

 

Mücteba: 7/246; Tuhfe: 11909

 

2355. hadiste tahrici yapıldı

 

 

أخبرنا أحمد بن عمرو بن السرح قال حدثنا بن وهب عن يونس عن بن شهاب عن سعيد بن المسيب عن أبي هريرة عن النبي صلى الله عليه وسلم قال الحلف منفقة للسلعة ممحقة للكسب

 

[-: 6009 :-] Ebu Hureyre der ki: "Yemin etmek, malı sattırır, ama bereketini yok eder.,,

 

Mücteba: 7/246; Tuhfe: 13321

 

Diğer tahric: Hadisi Buhari (2087), Müslim (1606), Ebu Davud (3335), Ahmed, Müsned (7207) ve İbn Hibban (2209) rivayet etmişlerdir.

 

 

أخبرني هارون بن عبد الله قال حدثنا أبو أسامة قال أخبرني الوليد يعني بن كثير عن معبد بن كعب بن مالك عن أبي قتادة الأنصاري أنه سمع رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول إياكم وكثرة الحلف في البيع فإنه ينفق ثم يمحق

 

[-: 6010 :-] Ebu Katade el-Ensari'nin bildirdiğine göre Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "Alışverişte çok yemin etmekten sakının. Çünkü o, malı sattırır, sonra da yok eder. "

 

Mücteba: 7/246; Tuhfe: 12129

 

Diğer tahric: Hadisi Müslim (1607), İbn Mace (2209) ve Ahmed, Müsned (22544) rivayet etmişlerdir.

 

 

الحلف الواجب للخديعة في البيع

6- Satıcıyı Aldatmak için Alışverişte Yemin Etmek

 

أخبرنا إسحاق بن إبراهيم قال أنبأنا جرير عن الأعمش عن أبي صالح عن أبي هريرة عن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال ثلاثة لا يكلمهم الله عز وجل ولا ينظر إليهم يوم القيامة ولا يزكيهم ولهم عذاب أليم رجل بخل فضل ماء بالطريق يمنع بن السبيل منه ورجل بايع إماما لدنيا إن أعطاه ما يريد وفي له وإن لم يعطه لم يف له ورجل ساوم رجلا على سلعة بعد العصر فحلف له بالله لقد أعطي بها كذا وكذا فصدقه الآخر

 

[-: 6011 :-] Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resululllah (sallallahu aleyhi ve sellem):

"Üç kişi vardır ki Yüce Allah, kıyamet gününde bunlarla konuşmaz, onların günahlarını bağışlamaz ve kendilerine çetin bir azap hazırlar. Bunlardan biri, yol üzerinde bulunan suyunun fazlasını yolculardan esirgeyen kişidir. Diğeri yöneticiye dünyalık için biat eden kişidir ki yönetici istediklerini verdiğinde biatına sadık kalır, vermediği taktirde ise biatına vefa göstermez. Bir diğeri ise ikindi sonrası elde kalan malı için biriyle pazarlık yapan, müşteriye sözkonusu mala şu kadar fiyat verildiğine dair yemin eden ve müşteriyi buna inandıran kişidir" buyurdu.

 

Mücteba: 7/246; Tuhfe: 12338

 

5975. hadiste geçmişti.

 

 

الأمر بالصدقة لمن لم يعقد اليمين بقلبه في حال بيعه

7- Fark Etmeden Yemin Ederek Satış Yapan'a Sadaka Vermesinin Emredilmesi

 

أخبرني محمد بن قدامة المصيصي عن جرير عن منصور عن أبي وائل عن قيس بن أبي غرزة قال كنا بالمدينة نبيع الأوساق ونبتاعها ونسمي أنفسنا السماسرة ويسمينا الناس فخرج إلينا رسول الله صلى الله عليه وسلم فسمانا باسم هو خير لنا من الذي سمينا به أنفسنا فقال يا معشر التجار إنه يشهد بيعكم الحلف واللغو شوبوه بالصدقة

 

[-: 6012 :-] Kays b. Ebi Gareze der ki: Biz Medine'de mal alıp satardık. Kendimizi simsarlar olarak isimlendirirdik. insanlar da bizi bu isimle çağırırdı. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) yanımıza gelince, bize kullandığımız isimden daha hayırlı olan tüccarlar ismiyle seslendi ve: "Ey tüccarlar! Alışveriş yaparken farkına varmadan yeminler edip ve boş sözler konuşarak kazancınızı kirletmiş olabilirsiniz. Sadakalar vererek kazancınızı bu kirlerden temizleyiniz" buyurdu.

 

Mücteba: 7/247; Tuhfe: 11103

 

4720. hadiste geçmişti.